Srebrenica Şehitlerini Anma programı için sabah 5.00’te yola çıktık. Olovo şehrinden geçerek ilerledik. Olovo kurşun demek, şehirden kurşun çıkarıldığı için böyle isimlendirmişler. Srebrenica bugün Bosna topraklarının içindeki özerk sayılabilecek bir bölge olan Sırp Cumhuriyeti (Sırpska Republica) içinde yer alıyor. Sırbistan ayrı, Sırp Cumhuriyeti ayrı. Yaklaşık 5 saat otobüsle yolculuk yaptık. Bizimki gibi yüzlerce otobüs gece yarısından yola çıkmış, farklı şehirlerden Srebrenica’ya ilerliyordu, bu yüzden sık sık yol tıkandı. Hac yolculuğu gibi kutsal algılanıyor bu yolculuk. Bazıları bisikletli, bazıları yaya grupları sık sık görüyorsunuz. Biz de yol tamamen tıkanınca otobüsten inip 2 saate yakın yürüdük ve şehre o şekilde vardık. Yollardaki insan seli, duygu birliği hakikaten ürperticiydi. Özel araçlarıyla da çoluk çocuk herkes oraya akın ediyordu, mahşer gibi, kıyamet gibi…
Düzenlenecek olan törende kimlikleri teşhis edilen 775 savaş kurbanı Potocari mezarlığına aktarılacaktı. Böylece mezarlıktaki savaş kurbanlarının sayısı 3,749’dan 4,524’e çıkmış oluyordu. Toplu mezarda bulunan kemiklerin DNA analizi tamamlanmış ve kimlikleri belirlenmiş, aileleri onları defnetmek için bekliyordu.
Potocari mezarlığında düzenlenecen anma törenlerine Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadic ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Yaklaşık 8,000 Bosnalı Müslüman’ın, Sırplar tarafından katledildiği Srebrenica’daki anma törenlerine Sırp devlet adamının katılıyor olması tartışmalara neden olurken, bir Türk Başbakan ilk kez anma törenlerinde yer aldı.
BARIŞ YÜRÜYÜŞÜ
Yaklaşık 5,000 kişi, savaştan kaçan Bosnalı Müslümanların Srebrenica’dan 110 kilometre uzaklıktaki Tuzla kentine ulaşmak için kullandığı ormanlık yolda yapılan “Barış Yürüyüşü” ni tamamlamıştı. 3 günde yaya olarak gelen bu Barış Yürüşüne katılanlara yol boyunca Boşnaklar evlerini açıyor, dinlenmelerini, yemek yemelerini, yıkanmalarını sağlayarak hizmet etmek için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Son iki saatlik yolu yürürken balkonundan gelenleri izleyen çok sayıda insan vardı. El salladığımız bir Boşnak teyze bize uzun uzun el salladı ve öpücükler attı. Yüzünde öyle bir minnet duygusu vardı ki anlatamam. Savaş zamanı yalnız bırakılmışlığın acısını yaşayan bir halkın, şimdi yerli yabancı binlerce kişi tarafından sahiplenilmesinin yarattığı duygu olmalı bu…
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “güvenli bölge” ilan edilen Srebrenica, 11 Temmuz tarihinde Sırp General Ratko Mladic’e bağlı birliklerce işgal edilmiş, on binlerce Müslüman canını kurtarabilmek için yollara dökülmüştü. Srebrenica halkından birçok kişi, Tuzla’ya uzanan ormanlık yol boyunca Çetniklerce yakalanarak katledilmişti.
MÜSLÜMAN VE KATOLİK DİN ADAMLARI DUA ETTİ
Törene Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç’in yanı sıra Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç, Hırvatistan Devlet Başkanı İvo Yosipoviç ve Karadağ Devlet Başkanı Filip Vuyanoviç de törende yer aldı. Haris Sladziç çok ilginç biri, koruma kullanmıyor, halkın arasında vatandaş gibi geziyor.
Cenazeler, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Mahşeri kalabalığın arasında açılan bir koridordan tabutlar eller üzerinde ilerleyip yakınlarına ulaştırıldı. İnsanlar 15 yıl sonra kavuştukları yakınlarının cenazelerinde ne yaşadılar, ne hissettiler, anlaması da tarifi de çok zor olmalı.
Cenazeler arasında Çetnikler tarafından katledilen bir Hırvat da vardı. Bu kurban için Katolik bir din adamı tarafından dini merasim düzenlendi. Anma törenleri Müslüman ve Katolik din adamlarının yaptığı duayla sona erdi.
Mezarlığın karşısında terkedilmiş bir fabrika var, insanları orada öldürmüşler. Açılan müzede akıl almaz, yürek dayanmaz fotoğraflar var. Orada anlıyorsunuz ki bu insanlar sadece müslüman oldukları için öldürülmüşler. Yoksa yaşam tarzları arasında pek bir fark yok, hala kiliseyle camiler arasında 30-40 metre mesafe var. Giysileri birbirine o zaman da çok benziyormuş, şimdi de görünüşüne bakarak biri müslüman mı, hırvat mı, sırp mı anlamak mümkün değil. Aynı topraklarda yaşayıp aynı ırmaktan su içtikleri insanları vahşice sırf “dini farklı” diye öldürmüş sırplar… Oradaki Boşnaklarla o günü, o acıyı paylaşıp orada bir arada olmamız onlara müthiş derecede moral veriyor. Bizi de bir nebze olsun silkeledi.