Bosna Hersek’in Srebrenica Bölgesi’ndeki Zvornik – Liplje köyünde yaşayan Brkic Ailesi, “Boşnak böreği” denilince İzmir’de akla ilk gelen isimlerden biri olan Boşnak kökenli iş kadını Ayşe Karadan’ın misafiri oldu. Bosna Savaşı’nda ailesinden çok sayıda erkeği yitiren Zumra Brkic, “Savaşı hiçbir ulus yaşamasın. Savaş öncesi hepimizin hayalleri vardı ama herşeyi değiştirdi. Bizler için daha zor bir yaşam var şimdi. Marş Mira’ya (Barış Yürüyüşü) katılarak bizleri yalnız bırakmayanlara teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Ailem genişledi
Her yıl Temmuz ayının 11’inde Bosna Hersek’in Srebrenica kentinde düzenlenen anma törenlerine katılmak üzere bu ülkeye giden Ayşe Karadan, bu yılki törende 22 yıl önce savaş sırasında iki kardeşini ve ailesinden çok sayıda erkeği kaybeden Zumra Brkic ile tanışmış. Karadan, ailenin Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu adına Marş Mira’ya katılan Ezgi ve Öykü Daryürek kardeşleri ağırladığını öğrenmiş. Brkic Ailesi’ni İzmir’e davet eden Ayşe Karadan, “Zaten büyük bir ailem vardı, şimdi ailem daha da genişledi” diyor. Brkic Ailesi’nin öyküsünden çok etkilendiğini anlatan Ayşe Karadan, Srebrenica’dan İzmir’e uzanan dostluk köprüsünün öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Bu yılki Srebrenica soykırımını anma ve toplu defin töreni sırasında gördüm Zumra Hanım’ı. İki tabuta sarılmış ağlıyordu. Fotoğrafını çekmek isteyenleri ise ret ediyordu. ?Siz bu davayı tüm dünyaya haykırmalısınız, niye fotoğrafınızın çekilmesinden çekiniyorsunuz?’ diye sorduğumda ağlayarak bakmıştı bana sadece. Halinden çok etkilendim. Bu yıl düzenlenen Marş Mira’ya İzmir’den iki genç kızımız katılmıştı. Ezgi ve Öykü Daryürek kızlarımızla yürüyüşten sonra tören alanında buluştuk. Onlar da bana yürüyüş sırasında çok iyi bir aileyle tanıştıklarını, onlarda bir gece konakladıklarını, ailenin 22 yıl sonra kayıplarına kavuştuğunu ve tören alanında tabutların yanında olduğunu söyledi. Kızlar ailenin yanına gitmek için acele ediyorlardı. Büyük bir rastlantı eseri kızları evinde ağırlayan kişi, fotoğraf çektirmeyip yaşlı gözlerle bana bakan Zumra Hanım çıktı.”
Zumra Brkic ve ailesiyle Bosna Hersek’te tanışan, İzmirli gençlere gösterdikleri yakınlıktan dolayı çok mutlu olan ve duygulu anlar yaşadığını anlatan Ayşe Karadan, “Tören boyunca birlikteydik. Yaşadıklarını dinleyince çok etkilendim. Onlara kendilerini İzmir’de ağırlamak istediğimi söyledim. Önce inanmadılar bana. Çünkü bu tür teklifler kendilerine çok gelmiş ama gerçekleşmemiş. Sonraki görüşmelerimizde kızına biletlerin fotoğrafını gönderince çok şaşırdılar ve teşekkür ettiler” dedi.
Yaşam artık daha zor
Brkic Ailesi, 22 yıl önce Bosna Hersek’te yaşanan savaşta çok sayıda yakınını kaybeden ailelerden biri. Aile, Bosna Hersek’in Sırp hakimiyetindeki Srebrenica bölgesine yakın Zvornik – Liplje adlı küçük bir dağ köyünde yaşıyor. Eşiyle savaşta askerken tanıştığını anlatan Zumra Brkic, biri 18, diğeri 21 yaşında iki erkek kardeşinin yanı sıra ailesinden 11 erkek bireyi kaybetmiş. Kardeşlerinin cesetlerinin bulunduğu bilgisinin kendilerine altı yıl önce Kayıpları Araştırma Enstitüsü yetkililerince söylendiğini söylüyor bize. Zumra, altı yıl boyunca eşi ve babası dışında kimseyle paylaşmamış bu acı veren bilgiyi. 2017 yılındaki törenlerde 21 yıl sonra kardeşlerini toprağa verirken bir yandan üzgün, ama artık onların da bir mezarı olduğu için mutlu. Kendisi ev kadını, eşi seramik ustası olan Zumra Hanım, üç çocuğuyla birlikte Sırp bölgesindeki köylerinde, savaştan sonra çok şeyin değiştiğini, köyde Müslüman kesimin yalnızlaştırıldığını, yaşamın artık çok daha zor olduğunu söylüyor. Savaşı, yaşanan soykırımı çocuklarına nasıl anlattıklarını sorunca, “Anlatsak da çok iyi anlayamıyorlar. Ama biz her an temkinli ve dikkatli olmak zorundayız. Artık güven ilişkisi zedelendi” yanıtını veriyor.
Acımız unutulmasın istiyoruz
Srebrenica soykırımı kurbanlarını anma ve toplu defin etkinliği öncesi düzenlenen Marş Mira sırasında köydeki herkesin büyük bir travma yaşadığını anlatan Zumra Brkic, “Yüreklerimiz acıyor, travma yaşıyoruz belki ama acımız unutulmasın istiyoruz” diyor. Yürüyüşün kendileri için önemini şu sözlerle anlatıyor:
“Her sene 7 Temmuz’da, yani yürüyüş öncesinde gerçekten çok büyük bir travma yaşıyoruz. Yüreklerimiz acıyor. Buna bir de Sırp bölgesinde yaşadığımız sorunları eklemek gerek. Tören öncesi elektriklerimiz, sularımız kesiliyor, internet kesiliyor, gerginlik yaratıp, zorluk çıkartılıyor her konuda. Ama yine de bu yürüyüş olsun istiyoruz. Çünkü katılım arttıkça bu konuya farkındalık artıyor. Normalde biz kimsenin geçmediği bir dağ köyündeyiz. Bu yürüş sırasında ise dünyanın çok farklı yerlerinden insanlar geçiyor köyümüzden. Srebrenica’da, Bosna’da yapılanları daha çok insan öğreniyor. Bizler de evimizin kapılarını onlara açıyoruz. Yaşadığımız acıların unutulmaması hepimiz için çok önemli. Ne yapabilirsek, neyimiz varsa paylaşıyoruz. Bu yürüyüşe bu yıl Türkiye’den, İzmir’den katılan Öykü ve Ezgi’yi ağırladığımız için çok mutluyuz. Artık bizim ailemizin bir üyesi, kızımın, oğlumun kardeşi. Onlar gibi her yıl bu yürüyüşe katılan, acımıza ortak olan herkese yürekten teşekkür ediyoruz.”
Hayal gibi bir tatil
İzmir’e kızları Elma, oğulları Edin ve eşi Senad ile gelen Zumra Brkic, Ayşe Karadan’ın davetini aldıklarında çok sevindiklerini ve şaşırdıklarını anlatıyor. “Biliyor musunuz şu an ağlayabilirim. Zaten gözyaşlarım bana sormuyor artık akarken” diyor. “Yaşadıklarımız hayal gibi. Gerçekten inanamadık önce” diyen Zumra Brkic, “Eşime Ayşe Hanım’ın davetini söylediğimde, ‘Boşver, bu da öylesine bir tekliftir, törenden sonra unutulur’ demişti. Ama Ayşe Hanım unutmadı ve bizi tüm ailemizle davet etti. Büyük oğlum okulu nedeniyle bize katılamadı. Ayşe Hanım, uçak biletimizi, otel masraflarımızı karşıladı. Ailemizle çok mutlu günler geçirdik İzmir’de. Kemeraltı’na, Karşıyaka’ya, Şirince, Çeşme gibi yerlere gittik. Bu kente, insanlarına hayran kaldık” diye ekliyor.
Kardeş aile oldular
Bosna Hersek’e sadece anma ve defin törenleri zamanı gitmenin yetmediğini vurgulayan Ayşe Karadan, “Farklı zamanlarda da yanlarında olmamız gerekiyor. Ama en çok durumu uygun olan iş adamlarımızın yatırım için Bosna’ya gitmesi gerekiyor” diyor. Karadan’ın davetiyle İzmir’e gelen Brkic Ailesi’nin yanında, Marş Mira ‘ya İzmir’den katılan Ezgi ve Öykü Daryürek kardeşler de var. Kendilerini ilk defa çıktıkları zorlu yolculukta, sevgileriyle içtenlikle sarmalayan Brkic Ailesi’nin her bireyi onlar için çok değerli. Öykü Daryürek, “Bu aileyle tanışmak, ilk defa katıldığımız ve üç günlük zorlu bir yürüyüş olan Barış Yürüyüşü’nde bizim için büyük bir şans oldu. Evlerinin kapısını açıp, soluk aldırdılar bize. Konukseverlikleriyle aile özlemimizi giderdiler. Biz acılarını paylaşmak, yaşadıklarını dünyaya anlatmalarına destek olmak için onların yanındaydık. Artık onlar bizim Bosna’daki ailemiz, çocukları bizim kardeşlerimiz” diye konuşuyor.
Baysak’ı ziyaret
Ayşe Karadan ve Brkic Ailesi, Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak’ı İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fahri başkonsoloslukta ziyaret ediyorlar. İş kadını Ayşe Karadan’ı yaptığı bu büyük jest nedeniyle kutlayan Baysak, “Boşnak kardeşlerimize gösterilen bu ince davranış çok önemli. Onların her zaman yanında olduğumuzu hissetmeye ihtiyaçları var. Sadece Srebrenica zamanı değil farklı zamanlarda da onlarla ilgilenmek büyük bir jest. Karadan’ın yaptığı örnek bir davranış gerçekten” diyor.
Brkic Ailesi’ni başkonsoloslukta ağırlayan, sonrasında da bir yemek veren Ahmet Kemal Baysak, anı fotoğrafı çektirirken, “Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki ilişkiler sadece ekonomik, kültürel, politik ilişkilerle sınırlı değil. Bir kişinin yaptığı şu zarif davranış bile sosyal ilişkilerin düzelmesi, insanların zorlu yaşamına destek vermek adına çok önemli. Bu ilişkilerimizi artırarak sürdürmek, paylaşarak çoğalmak hepimizin görevi” diye konuşuyor.
Kaynak: kentyasam.com
Yazar: Saadet Erciyas