Bugüne kadar birçok kez gittigim bir Bosna şehridir Konjic (Konyits), fakat son ziyaretimde eskilerden farklı olarak bir turist gözüyle bakmaya çalıştım. Öncelerde gittiğimde sadece gelip geçerdim, ülkemdeki şehirlerden biridir ama insan bu şehre dalıp, gittiği zaman, ancak o zaman güzelliklerini de fark edebiliyor.
Konjic şehri Bosna Hersek Federasyonu bölgesinde bulunuyor ve tarihi açısından da oldukça zengin bir şehirdir. Osmanlı döneminde de büyük önem taşıyan bu şehir, Bosna Hersek’in en eski şehirlerden biridir, arkeolojik izler 4 bin yıl öncesine kadar götürüyor. Şehrin dağlarında, köylerinde gezerken ulusal anıtlarla karşılaşabiliyorsunuz, örneğin 1163m yükseklikte Velika (Dabiça) alanında bile karşılaşmanız mümkün. Bu şehirden yaklaşık 30 anıt ülkenin ulusal anıtlar listesinde bulunuyor.
Gelenlerin ilgisini ilk çekenlerden TİKA’nın yardımıyla yeniden yapılan Konjic köprüsüdür. Köprü 1682 yılında yapılmış, ancak 3. Mart 1945 yılında, Konjic şehrinin kurtuluşunda, Alman Naziler tarafından mayınlarla döşenmiş ve yıkılmış. Neretva nehrinde bulunan bu köprü Bosna ile Hersek bölgelerinin birleştiği nokta olarak da kabul edilir. Bosna Hersek’teki tüm en güzel köprülerin kaderleri sanırım benziyor, hepsinin de güzelliğine düşman gözü dayanamadı ve yıkmaya çalıştı. Ama Boşnak inadı köprülerde de var, öyle böyle tekrar yükseliyorlar. Elbette eklemek gereken bir şey var ki o da Mostar köprüsü gibi, bu köprünün de Türkiye’nin yardımlarıyla tekrar yükselmiş olmasıdır.
Osmanlı döneminde yapılan Konjic köprüsü, Mostar köprüsü ve Vişegrad şehrindeki Mehmed Paşa Sokoloviç köprüsünün yanında, Bosna’nın en güzel köprülerinden sayılır. Sultan IV. Mehmet saltanatı döneminde yapılan köprü, altı kemerden oluşmakta ve 82 metre uzunluğundadır. İkinci Dünya Savaşı’nda gördüğü hasardan sonra, 2005-2009 yıllar arasında TİKA’nın desteğiyle tekrar yapıldı ve bugün şehrin en güzel varlıklarından biridir.
Güzelliğiyle ve konumuyla en çok ilgi gören anıt köprüdür ama onun yanında da Konjic’te Osmanlı tarihinin izlerini hala taşıyan birçok anıt vardır. Örneğin, şehrin merkezinden güneydoğu taraflarında yaklaşık 50 km uzaklıkta olan Şurkoviç kalesi, güneybatı taraflarında 30 km uzaklıkta ise kayıtlara göre 1880 yılında yapılmış olan eski Seonica (Seonitsa) camisi, 1622-1648 yıllar arasında yapıldığı iddia edilen Muhamed Mehmed Çauş camisi, şehirde en eski sayılan 1579’da yapılmış olan Yunuz Çauş camisi var. Bunların yanında da 1939 yılında yapılmış olan manastır, 1896 yılında yapılmış Ortodoks kilisesi de bulunmaktadır.
Yani kısacası, derler ya, bu şehir tarih kokuyor. Konjic, özellikle tarihi yapıtlara ilgi duyan, merak eden kişilerin kesinlikle gezmeleri gerek şehirlerden biridir. Elbette öncesinde şehir ve yapıtlar hakkında bilgi edinerek, çünkü diğer şekilde sadece Konjic köprüsünün fotoğrafını çekip, şehirden ayrılabilirsiniz.
Bu şehri ‘’ayak üstü’’ gezmek de yazık olur.
Yazar: Emine Secerovic
Kaynak: Bosnakmedya.com