Gazi Hüsrev Bey

Gazi Hüsrev Bey (1480-1541), Osmanlı İmparatorluğu Padişahı I. Süleyman devrinde Bosna’da uzun süre görev yapan sancak beyi. Babası Boşnak annesi Türk olup, annesi tarafından Sultan II. Bayezid’in torunudur.

Gazi Hüsrev BeySarayda iyi bir eğitim gördü. Dayısı Şehzâde Mehmed, Kefe sancakbeyi olunca, Hüsrev’i de berâberinde götürdü. Şehzâde Mehmed’in elçisi sıfatıyla Moskova’ya gitti. 1521’deBosna Sancak Beyi oldu. Kânûnî Sultan Süleymân’ın Belgrad Seferine katıldı ve Zemlin Kalesini fethetti. Belgrad’ın fethinden sonra Macaristan, Hırvatistan, Transilvanya ve Dalmaçya’ya Türk akınları devâm etti.

Mohaç Savaşına kadar süren bu akınlara, Sinan ve Bâli beylerle birlikte Gâzi Hüsrev Bey de katıldı. Mohaç Savaşında emrindeki deli kuvvetleri ile ihtiyat birliği olarak geride durdu. Savaştan sonra Obrovaç Kalesiyle birlikte stratejik önemi olan pekçok kaleyi zabtetti. 1534’te Semendre sancakbeyi olan Gâzi Hüsrev Bey, iki yıl sonra tekrar Saraybosna’ya tâyin oldu.

1537’de Venediklilere âit ve bugün Hırvatistan Cumhuriyetine ait Split hinterlandına bağlı Solin, Kilis ve daha birçok kaleyi fethetti. 1539’da Adriyatik sâhilindeki Split hinterlandındaki Kastelnovi Kalesi denizden Barbaros Hayreddîn Paşa, karadan da Gâzi Hüsrev Beyin sıkıştırmaları sonucu ele geçirildi. Gâzi Hüsrev Beyin hayâtı İslâmiyeti yaymak yolunda geçti. Emri altında bulunan 10 bin kadar deli kuvveti (serdengeçti) ile devamlı olarak hududlarda cihâd hareketine katıldı. CamiAncak Hüsrev Bey bu sırada idâresi altında bulunan Saraybosna’yı da îmâr etmekten geri durmadı. Şehirde pekçok câmi, mescid, medrese, çarşı ve köprü yaptırdı. Kurşunlu Medrese diye de anılan Gâzi Hüsrev Bey Medresesi yıllarca bir ilim ve kültür merkezi olarak hizmet verdi. Adâlet ve ihsânı ile halkın sevgi ve saygısını kazandı.

Gazi Hüsrev Bey, Bosna’da sancak beyi olarak görev yaparken, Kanuni’nin bazı seferlerine katıldı. Mohaç Meydan Muharebesinde büyük başarı gösterdi. Bosna bölgesinde yaptığı fetihlerle sancağının sınırlarını genişletti.

Toplam 17 yıl Bosna’da sancak beyliği yapmış olan Gazi Hüsrev Bey, 18 Haziran 1541 tarihinde Karadağ’ın Drobnjaci şehrinde çıkan bir Sırp isyanını bastırırken Mokro köyünde vefat etti. İç organları Karadağ’da bugün hâlen “Hoca Tepesi” (Hodžina glavica) olarak anılan mevkiye, naaşı Saraybosna’ya nakledilerek kendi yaptırdığı Gazi Hüsrev Bey Camii’nin avlusundaki türbeye gömülmüştür.

Medreseİsa Bey’den sonra Saraybosna’nın ikinci kurucusu sayılan Gazi Hüsrev Bey, Saraybosna ve çevresinde İslamiyetin yayılmasında önemli rol oynayan eserler yaptırdı. Onun inşa ettirdiği külliye asırlarca topluma hizmet verdi. Bu külliyenin kütüphanesinde günümüzde çok sayıda kıymetli eser bulunmaktadır.

Günümüzde Saraybosna’yı ve hatta Bosna-Hersek’i Gazi Hüsrev Bey’in katkıları olmaksızın tahayyül etmek imkânsızdır. Saraybosna’yı imar ve inşa eden kişi ve Boşnakların ve Türklerin büyük bir millî kahramanı olarak daima anılmaktadır. Mütevazı türbesi her sene binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Gazi Hüsrev Bey Camii, Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’nın kalbi sayılan Başçarşı’da yer almaktadır. Bey Camii olarak da bilinir. Osmanlı mimarisinin en göze çarpan eserlerinden biri olup, Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey tarafından 1531 yılında Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir.

Bosna Savaşı sırasında Saraybosna’da yer alan tüm kültürel ve dinî eserleri ortadan kaldırmayı amaçlamış bulunan Sırp ordusunun başlıca hedeflerinden haline gelmiştir. 1996 yılında dış yardımlarla tamir edilmiş olmakla beraber, Suudi Arabistan tarafından sağlanan malî desteğin etkisiyle aslına sadık bir şekilde Osmanlı mimarisine uygun biçimde restore edilmiştir.

Gazi Hüsrev Bey, 1531 ve 1534 yılları arasında aynı camiden Suriye’nin Halep şehrinde de yaptırmıştır. (wiki)

SULTANZADE GAZİ HÜSREV BEY’İN TÜRBESİ

Bosna’da İslam kültür ve medeniyetinin kurucusu Gazi Hüsrev Bey’dir. Kanuni’nin hala oğlu olan Hüsrev Bey, babası Ferhad Bey şehid düştüğünde o henüz kundakta idi. Hüsrev Bey, İstanbul’da Enderun mektebini bitirdikten sonra dedesi Bayezid Han’ın yaptırdığı medresede yüksek tahsilini yaptı.

türbeKanuni, 1521 senesinde Belgrad seferine onu da götürdü ve fetihten sonra onu oraya sancak beyi tayi etti. Fakat orada az bir müddet kaldıktan sonra Bosna sancak beyi oldu.Bosna’da henüz fethedilmemiş kaleleri Avusturyalıların elinden aldı. 1526 Mohaç seferinde bir Osmanlı akıncı birliğine kumanda etti ve Macaristan’ın fethinde Osmanlı ordusu nun önünü açtı. Bu seferde, en  ünlü akıncı beyi olarak şöhret yaptı.Bosna’daki adil idaresi sayesinde binlerce Hristiyan Hırvat ihtida etti, müslüman oldu. Şimdi bunlara Boşnak deniyor.

Binlerce Türkmen ailesini de Anadolu’dan getirtip oralara iskan etti. Babasından büyük bir miras kalmıştı. Gazalarda da çok ganimet eline geçti. Bütün bu servetini Bosna için harcadı. Ülkeyi, Osmanlı devletinin en mamur eyaleti haline getirdi. Saraybosna’da kendi yaptırdığı camiin yanına inşa ettirdiği medrese, yüksek tahsil kurumu idi. Bunun yanında da halvetî dergahı inşa edildi. Kendisi bu tarikate mensuptu.

Hüsrev Bey vefat edince , kendi inşa ettirdiği camiin avlusuna defnedildi ve üzerine de büyük bir türbe yapıldı. Bu türbenin kapısı ile penceresi arasında kalan duvara bağlı vitrin içinde Peygamber Efendimizin sakalı şerifi ile Kâbe örtüsünden bir parça bulunur. Bu hediyeleri, Sultan Abdülaziz 1876’da, 4 tabur askerle İstanbul’dan buraya gönderdi. Emânât-ı Mukaddese şehre girerken 101 pâre top atışı ile selamlandı. Günlerce bütün Bosna halkı gelip ziyaret ettiler. Her sene Kadir gecesi bu emanetler halkın ziyaretine açılırdı. Hacca gidemeyen Boşnaklar, hayatında en az bir kere Hüsrev Bey türbesine gelip bu merasimde bulunurdu. (Osmanlı Hikayeleri)