Çocukları Küçük Kurşunla Öldürürler Değil Mi Anne

Fikret Bila köşesindeki yazısında şu şekilde bahsetmiştir:

”Sırbistan sınırına 10km uzaklıkta Boşnak şehri Srebrenica’da yaşayan, adını bilmediğim bir çocuk sormuş bu soruyu annesine. Ardından da, ne yazık ki, 11 temmuz 1995 tarihinde yapılan katliamda henüz 4 yaşındayken öldürülmüş.”Bu sözü ilk duyduğumda olduğum yerde donmuştum kalmıştım. Bir anda her şey anlamsızlaştı gözümde. Zaman durdu ve akmıyordu sadece bu cümle aklımda milyonlarca başka çocuk sesi tarafından söyleniyordu. Nefes bile alamadım bir süre.

18 godisnjica 1Geçen gün oturmuş Hasan Ali Toptaş’ın Harfler ve Notalar adlı deneme kitabını okurken yine karşıma çıktı bu söz. Bir kere daha aynı duyguları hissettim. Yazarda aynen benim gibi tepki vermiş bu duruma. Zaten bu sözleri duyan bir insan başka neler düşünebilir ki?

Biraz araştırdıktan sonra bu sözü ilk duyduğum yere geri döndüm. Fikret Bila’nın köşe yazısına. Bir kaç kere okudum. Bir çocuk bunu nasıl söyleyebilir; daha doğrusu bir çocuğa bunu nasıl söylettirebilirler diye. Tarihlere baktım oradan yaşanan olaylara atladım. Baktım baktım… Sonunda bu çocuğun ağzıyla yazılmış bir şiirle karşılaştım.

Çocukları Küçük Kurşunlarla Mı Vurular Anne
büyümek istemiyorum anne
hedef seçmektense hedef olmayı kursunlara
vurmaktansa vurulmayi seçiyorum .
doğdum ve irkildim büyüklügü karşısında dünyanın
fatimagördüm ve şaşırdım açgözlülüğüne insanların.
İnsan insanın düşmanı mıdır?
kim kırar gönülleri, korkmaz mı ve bilmez mi insan bir gönül kıran onmayacaktır
ve vurduğu silah er geç dönecektir kendine
ve insan vurdugu kadar vurulur bilmez mi?
nedameti olmayana merhamet değil lanet edilir ancak
Çocukları anne küçük kurşunlarla mı vururlar
oysa çocuk merhamet demektir biraz
İnanmaktır bir uçurtmanın değerli olduğuna bir füzeden.
bütün bilyalarımı versem, resimlerimi, topacımı
yetmez mi anne yok etmeye yeryüzünden bütün silahları
60828326bütün oyunlarda ebe olmaya razıyım yeter ki bölmesin bir bomba rüyalarımı.
madem savaş en çok bir çocuğun annesiz ya da babasız olması demektir,
ebelenmek ve bir daha oyuna girememektir madem
yakıyorum tahta atımı ve tabancamı.
oyunlarda ne askerim bundan sonra ne de pilot
söz, kullanmayacağım bundan sonra sapanımı.
sığınaklara gitmek istemiyorum anne.
oynamak istemiyorum sonunda ‘elma dersem çık’ olmayan hiçbir saklambacı.
Çocukları küçük kursunlarla mı vururlar anne
akar mı onların da kanları?

Muhammed Varol Öztürk

Ayrıca Bakınız

Kartal Meydanı’na Srebrenica Soykırım Anıtı Dikildi

Kartal Meydanı'na Srebrenica Soykırım Anıtı dikildiİSTANBUL - Bosna'da 1995 yılında Sırplar tarafından katledilen 8 binden fazla Srebrenicalı Müslüman anısına yaptırılan Srebrenica Soykırım Anıtı Kartal Meydanı'na dikildi Kartal Belediyesi, 1995 yılında Avrupa'nın orta yerinde Hollandalı...