İzlerin Ülkesi Bosna- Hersek

İkinci Dünya savaşı sonrasında insanlığa yapılan en ağır katliamların Balkanlar’daki adresi Bosna-Hersek, savaşın izlerini hafızalardan silerek doğanın cömertliği ve kültürel zenginliğiyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.

Yüzyılların birikimiyle çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Bosna Hersekyakın tarihte yaşanan savaşın sıçrayan her metrekaresini turizme dönüştürdü. Karadeniz coğrafyasını aratmayan yeşili ve rehber niteliğindeki nehirleriyle ülke, haritada tarihindeki acı ve gözyaşı dolu konumunu şimdilerde yerli ve yabancı turistlerin yoğun ziyaretleri ile değiştirdi.

Türkiye’ye havayoluyla 1 saat 30 dakikalık mesafede olan ülkede Osmanlı mimarisine sahip olan birçok yapıya, türbelere, bombalanan evlerin harabe görüntülerine, kurşun izlerinin bulunduğu tabelalara her adımda rastlamak mümkün. Ancak bunların tümünü turizme dönüştürmeyi başaran ülkede Sırp-Hırvat ve Boşnak etnik yapısı yerli ve yabancı turistlerin objektiflerine kültür mozaiği olarak yansıyor.

THY DE ROTASINI BOSNA-HERSEK’E ÇEVİRDİ

THY Bosna-Hersek Müdürü Ahmet Salih Kansu Bosna-Hersek’in savaş sonrasında konum değiştiren bir ülke olduğunu belirterek davet çağrısında bulundu. Türkiye ile Bosna – Hersek’in benzer yanlarının bulunduğunu belirten Kansu; “Türkiye ile mukayese edildiğinde otel fiyatları, konaklama, yeme içme ve araç kiralamada acenteler uygun fiyatlar sunuyor. Ayrıca ortak Osmanlı tarihimiz olduğu için birçok tarihi yapıyla karşılaşmak mümkün. Doğa olarak da çok güzel bir coğrafya. Yemyeşil bir tarihe sahip. Her tarafta nehirler, şelaleler ve Göller var. Tüm bunları üst süte koyduğunuzda Bosna – Hersek’e gelmek çok avantajlı 1 saat 30 dakika sanki Doğuda bir yere gidiyormuşsunuz gibi düşünebilirsin. MaalesefBosna Hersek’te yaşanan savaş ve son aylardaki sellerden dolayı çok fazla üzüldük fakat şu an selden herhangi bir sıkıntı yok. Engel yok. Dillere destan damak tatları ile doğa sizi bekliyor.”

HAFTADA 21 SEFER

Kansu ayrıca THY olarak sefer sayılarını 21’e çıkardıklarını da açıklayarak;”Geçen yıl ilk defa seferleri 18’e çıkarttık. Bu yıl yaz tarifesindeAtatürk Havalimanı’ndan 18, 2 Mayıs’tan itibaren de Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 3 olmak üzere toplam 21 seferimiz oldu. Arzda büyük bir artış oldu. Ortalama doluluk oranımız yüzde 80.”

Bursa’DA GEZER GİBİ Adana’NIN KÖYÜNDE YAŞAR GİBİ

Ülkede turizmin gelişmesi için Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinin önemli katkıları bulunduğunu belirten Acenta Sahibi Bülent Biçer, “Bosna Hersekbugüne kadar gözyaşı ve savaşla anılıyordu ama aslında Bosna Hersek’in gülen bir yüzü var. Bosna -Hersek balkanların ve Osmanlı döneminden de kültür ve sanat başkentiydi. Bunun yanında inanılmaz imkanlara sahip. Özellikle alternatif turizm seçeneğinde opsiyonlar sunuyor. Avrupa’nın en iyi destinasyonlarına sahip. Hatta Avrupa Birliği ve Türkiye turizmin gelişmesi için destekliyor. Muhteşem bir doğaya sahip. Bunun yanında Türk mutfağına yakın tatları da bulabilirsiniz.. Saraoyava’nın sokaklarında gezerken kendisini Bursa’da Mostar tarafında ise Adana’nın bir köyünde de hissedebilirsiniz.”

BOSNA-HERSEK’TE GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Parçalanan ve üç etnik yapının turizmle barıştığı ülkede tarihi enstantenelerine tanık olabilecek adresler şöyle:

Yaşam Tüneli: Savaş sırasında Boşnaklara gönderilen yardımların havaalanından kente ulaştırılamaması nedeniyle Saraybosna Havaalanı ile Butmir bölgesi arasında kalan 800 metrelik alana gizlice tünel kazılır ve 1993 yılının Temmuz ayında başlatılan çalışma 4 ay, 4 gün sürer. Askerler ve halkın işbirliğiyle kazılan bu tünel, bir metre genişliğinde, 1,6 metre yüksekliğinde ve 800 metre uzunluğundaydı. Tünele havaalanından gelen yardım malzemesinin nakli için raylar ve vagonlar da yerleştirildi.Tünelin hayata geçirilmesiyle birlikte savaşın ve Saraybosna’nın kaderi artık değişmeye başladı. Silah, gıda, ilaç ve gereken her türlü sevkiyat bu tünelden yapılıyordu. Saraybosna Uluslararası Havaalanı’na 800 metre uzaklıktaki tünelin kazılmaya başlandığı Dobrinya Mahallesi’ndeki iki katlı ev, savaş müzesine dönüştürüldü.

Pocitelj Köyü: Başkent Saraybosna’ya 160 kilometre kadar mesafedeki köy nehri, hamamları, saat kulesi, mimarisi ile aslına ve geçmişine sadık kalmış bir Osmanlı yerleşimi.

Başkent Mostar: Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa Birliği ülkelerinin desteği ile restorasyonu yapılan Mostar Köprüsü cesur sporcular tarafından yıllarca bir atlama platformu olarak kullanıldı. Geleneğe göre şehrin erkekleri, nişanlılarına cesaretlerini ispatlamak için düğün öncesinde köprüden atlarlardı.

Milli Park: Ülkede bulunan Milli Park yeşili ve akarsuyu ile tam bir kartpostal görünümünü oluşturuyor. Park yeni evlenen çiftlerin de fotoğraf çekimleri için uğrak noktaları arasında yeralıyor.

IHA

Ayrıca Bakınız

‘Gizemli’ Bosna Piramitleri’ne turist akını

“Bosnalı İndiana Jones” olarak da bilinen arkeolog Semir Osmanagic’in ortaya attığı ancak varlığı konusundaki tartışmaların …