Bu yaz neredeyse her gün İzmir’den Yunanistan’a göç etmek isterken yaşamını yitiren mültecilerin dramını izledik televizyonlarda. Beş yıldır süren ve ne zaman biteceği belirsiz bir savaştan kaçıp, yine belirsiz bir geleceğe doğru, ölümü göze alarak yola çıkan mülteciler hepimizin gündemindeydi. En çok da Bodrum’da sahile vuran cesetleriyle içimizi yakan Aylan ve Galip’in görüntüleri kahretti hepimizi. Dünyanın “gelişmiş” ülkelerinin, ancak bu görüntüler sonrası “harekete geçiyor” gibi yapması, vicdanları kanattı.
Tam 20 yıl önce benzer bir dramı yaşayan ve tıpkı Suriyeliler gibi belirsiz bir geleceğe yelken açan bir başka ülkenin insanları, Bosna Hersek vatandaşları geçtiğimiz hafta İzmir’de bir araya geldi. Dünyanın 26 ülkesinde yaşamını sürdüren Boşnak diasporasının kurduğu Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği’nin (Svjetski Savez Dijaspore Bosne i Hercegovine – SSDBiH) yönetim kurulu İzmir’de toplantı. Toplantıya Bosna Hersek İnsan Hakları ve Mülteciler Bakanı Semiha Borovac da katıldı.
Buluşmaya Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu ve SSDBiH Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kemal Baysak, Türkiye’yi temsil eden SSDBiH Başkanı Hasan Şehoviç ile Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu (TBHKDF) Başkanı Zekai Erşan ev sahipliği yaptı. İzmir Ticaret Odası’nda 9 – 10 Ekim 2015 günlerinde düzenlenen toplantıda, 20 yıl önce ülkelerinde yaşanan savaş nedeniyle farklı ülkelere göç etmek zorunda kalan, mülteci olmanın zorluklarını yaşamış ama ayakta kalmayı başarmış Boşnaklar, ülkeleri için projeleri konuştu.
En çok Boşnak göçmen Almanya’da
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’ye 1923-1945 yılları arasında Balkanlar’dan 800 bin kişi, 1992-1998 yılları arasında Bosna Hersek’ten 20 bin kişi gelmiş. Bugün savaş nedeniyle dünyanın çok farklı ülkelerine dağılmış Boşnaklar’ın en fazla Almanya (yaklaşık 350 bin kişi), Avusturya (150 bin kişi) Amerika ve Kanada’da (yaklaşık 100 bin kişi) yaşadığı tahmin ediliyor.
Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak, savaş sırasında ülkesinden ayrılan Boşnaklar’ın gittiği ülkelerde ayakta kalmayı başardığını söylüyor. Baysak, “Kendi işini kuran, parasını kazanmaya başlayan Boşnaklar işsizliğin yoğun olarak yaşandığı ülkelerinde kalan yakınlarına yardım ettiler her zaman. Diasporada yaşayan Boşnaklar ülkeleri için bir şeyler yapmak isteyerek bu birliği kurdular” diyor.
Ahmet Kemal Baysak, “Türkiye, Balkanlardan çok sayıda Boşnak’ın gelip yerleştiği ve diaspora içinde Boşnak kültürünün en iyi şekilde yaşadığı ülkelerden biri” diyor ve 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş sırasında da çok sayıda Boşnak’ın ülkemize ve özellikle İzmir’e geldiğini, yakınlarının yanına yerleştiğini söylüyor. Bunların bir kısmının Türk vatandaşı olarak ülkemizde kaldığını, ama ülkeleriyle bağlarını hiçbir zaman koparmadıklarını anlatan Baysak, birliğin dönem başkanlığını Türkiye’nin yürüttüğünü dile getiriyor.
Türkiye hep yanımızdaydı
Yaşamını savaş sırasında geldiği İzmir’de sürdüren SSDBiH Başkanı Hasan Şehoviç, bugün Bosna Hersek’te 3 milyonu aşkın vatandaşın yaşadığını, ancak savaş nedeniyle 2 milyon kişinin ülkesini terk etmek zorunda kaldığını söylüyor. Şehoviç, SSDBiH’in amaçlarını şöyle anlatıyor:
“Biz başka bir ülkede yaşayan kişiler olarak kendi ırkımızı unutmamak, çocuklarımızı Bosna Hersek sevgisiyle büyütmek istiyoruz. Hangi ülkede yaşarsak yaşayalım çocuklarımızın yurt sevgisini yüreklerinde taşımalarını istiyoruz. Biz bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak hep ‘iki devlet tek milletiz’ deriz. Savaşta çok acılar yaşadık, dünyanın dört bir yanına dağıldık. Ama Türkiye’ye geldiğimizde kendimizi yabancı bir ülkede değil ,vatanımızda gibi hissettik. Karşılaştığımız sevgi ve saygıyla hiç bir yerde karşılaşmadık.”
İzmir’de 150 yıllık Boşnak kültürü
Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği’nin toplantısına bu yıl katılanlar ülkelerinin gücünü daha fazla hissettiklerini dile getiriyor. Çünkü bu yıl onlara eşlik eden önemli bir isim var: Bosna Hersek İnsan Hakları ve Mülteciler Bakanı Semiha Borovac. Altı aydan bu yana mülteciler ve insan hakları konusunda çalışmalarını yürüten hukukçu Borovac, 2005-2009 yılları arasında Bosna Hersek’in başkenti Sarajevo’nun ilk kadın belediye başkanı olarak görev yapmış. İzmir’de yaşayan Boşnaklar’la tanışan Borovac, kültürlerini hala yaşatan insanlardan çok etkilendiğini söylüyor.
Diaspora’da yaşayan insanlar arasında Türkiye’nin ve İzmir’in yerinin farklı olduğunu belirten Borovac, “İzmir’de aileleri 150 sene önce Balkanlar’dan göç etmiş kişilerle tanıştım. Bosna Hersek sevdalarını ve onların ülkelerine olan bağlılıklarını görmek çok etkileyiciydi. Hala dillerini, kültürümüzü ve geleneklerimizi yaşatıyorlar. Öte yandan yaşadıkları ülkeyi, Türkiye’yi tamamen benimsemişler. Onları tanıdığım için kendimi daha zengin hissettim. İzmir, diasporadaki insanlar içinde kültürümüzü en iyi yaşatan yerlerden biri” diyor. Borovac, ilk defa geldiği İzmir’de, Karşıyaka’da bulunan İnsan Hakları Anıtı’ndan da çok etkilenmiş. “Ülkemizin kurucusu Alija Izetbegovic’e İnsan Hakları Ödülü verildiğini gördüm. Sayın Kemal Baysak’ın Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde yapılan bu çalışma beni çok etkiledi” diye konuşuyor.
Göç büyük bir travma
Borovac’a mültecilerden sorumlu bir bakan olarak Suriye’de yaşanan ve bugün dünyanın gündemindeki göç sorununa ilişkin görüşlerini sorduğumda, “Büyük bir acı” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Ben yaşadığım kentten göç etmedim ama benim şehirimden Sarajevo’dan çok arkadaşım farklı kentlere gitmek zorunda kaldı. Çünkü Sarajevo savaş sırasında bölünmüş, tarihin en uzun kuşatmasını yaşamıştı. İnsanın kendi evini terk etmek zorunda kalması çok derin yaralar bırakacak bir durum. Göçü yaşayan insanların derin acıları var. Göç büyük bir travma. Bu anlatmakla olmuyor, görmek ve yaşamak başka bir şey. Suriye’dekileri çok iyi anlıyoruz bu nedenle. Eviniz yanıyor ya da birileri gelip sizin evinize yerleşiyor. Birkaç parça eşyayla evinizden çıkmak zorunda kalıyorsunuz.İnsanlar bunu isteyerek yapmıyor bu nedenle onları kabul etmemek büyük günah. Biz Suriyeliler gibi toplu şekilde göç etmemiştik, ancak savaş sırasında dönem dönem 2 miyon kişi evinden, bir milyon kişi de ülkesinden oldu. Bunu yaşayan herkesin farklı hikayesi var. Hepsi can yakıcı, kalbinizi paramparça eden hikayeler.”
Bosna Hersek’ten başka ülkelere göç etmek zorunda kalan vatandaşlarının yeniden ülkelerine dönmesi için çalıştıklarını dile getiren Borovac, “Sürekli yeni projeler üretiyoruz. İstikrar ve güven oldukça bu süreç hızlanacak, özel işletmeler çoğalacak. İşssizlik sorunu çözülecek, ama hepsi zaman işi. Savaş sonrası yardımlar konusunda Türkiye’ye çok şey borçluyuz” diyor.
Bosna Hersek İstanbul Başkonsolos Vekili Adi Durmiç, bu toplantının Türkiye’de ve mültecilerden sorumlu bir bakanın katılımıyla gerçekleşmesinin önemli olduğunu belirtiyor. Durmiç, toplantıya katılan Bakan Borovac’ın Bosna Hersek devletinin Dünya Bosna Hersek Göçmenleri Birliği’ne vereceği desteği arttıracağının müjdesini verdiğini kaydediyor.
Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas
Haber: Saadet Erciyas / Bosnahersek.ba